Kayıtlar

Egerçi yirüm uçmakdur bezenmiş kasr-i nûrânî

Önbilgi: Anadolu Beylikleri devresinde ilim adamlarını ve şairleri himaye edip ödüllendiren saray çevrelerinin bu geleneği büyük devlet olma hedefinde ilerleyen Osmanlı sarayı tarafından önemli ölçüde benimsendi. Dağılan beyliklere hizmet veren şairler birer birer Osmanlı hükümdarlarının himayesine giriyor ve belki en parlak devresini Fatih'in saltanat yıllarında yaşayacak bir ilim ve edebiyat çevresinin temelleri bu dönemde atılmaya başlanıyordu. Şeyhoğlu da Germiyanoğlu Süleyman Şah'm 1388'de ölümü üzerine onun için yazdığı Hûrşîd-nâme'yi Kütahya sancakbeyi Yıldırım Bayezid'e sunarak Osmanlı sarayına bağlanmıştı. Kim için yazıldığı açıkça bilinmeyen aşağıdaki eser, şairin hükümdarına olan derin sevgi ve bağlılığını ve bir gün huzura kabul edilmesi ümidini işlemektedir. GAZEL 1 - Egerçi yirüm uçmakdur bezenmiş kasr-i nûrânî Çü dîzârını görmezven tamudur n'eylerem anı 2 - Eger şehr ola ger gülşen cemâlünsüz safâ virmez Niçeme hûb ise ziştdür b

Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz [Nâbî]

Ramazâniyye Berây-ı Baltacı Mehmed Paşa [Bosnalı Sâbit]

Fârigüz kayd-ı cihândan ‘âşık-ı dîvâneyüz [Fehîm-i Kadîm]

Niçe bir nazm ile dünyâya belâgat satalum [Cevrî]

Zann itme gülde jâle-i terdür varak varak [Bosnalı Sâbit]

Derdin nedir gönül sana bir hâlet olmasun [Nedîm-i Kadîm]

Bâde-i nâbuñ safâsın nev-bahâr olsun da gör [İsmetî]

Şevkuz ki dem-i bülbül-i şeydâda nihânuz [Neşâtî]

Dünyâyı harâb itdi o mestâne bakışlar [Şeyhülislâm Bahâyî]

Urdun cefâ taşın dile dîvâne mi sandun beni [Şeyhülislâm Yahyâ]

Gün-be-gün mu‘tedil olmakda hevâ-yı Bagdâd [Şeyhülislâm Yahyâ]

Hevâlar açılup sahrâ gülistân oldugın görsem [Atâyî]

Bahâr erse yine seyr-i gülistân oldugun görsem [Nef'î]