Derdin nedir gönül sana bir hâlet olmasun [Nedîm-i Kadîm]


1. Derdin nedir gönül sana bir hâlet olmasun
Sad elhazer ki sevdiğin ol âfet olmasun

2. Geh hançer-i tegâfül ü geh nîze-i itâb
Ol mest-i nâz mest-i mey-i nahvet olmasun

3. Dünyâya oldu velvele-endâz reste-hîz
Gülzâra azmeden o sehî kâmet olmasun

4. Bigâne-meşrebâ bize tâ key tegâfülün
Bir âşinâ nigâhada mı fursat olmasun

5. Ey andelîb nâle-i âteş-feşânı ko
Terdir mizâc-i nâzik-i gül sıklet olmasun

6. Gelmez o şûh meclise ağyâr gelmese
İster ki arz-i hâle bile ruhsat olmasun

7. Gâhî nigâh-i nâza da ver ruhsat-i niyâz
Nâz etmemek nigâha da bir âdet olmasun

8. Şâyed eser ede nefes-i âteşini hayf
Söylen Nedîm-i zâr ile germ-ülfet olmasun

Vezni: Mef'ûlü Fâilâtü Mefâîlü Fâilün

Nesre Çeviri:

1. Gönül, derdin nedir, sana bir hâlet olmasun? Sad elhazer ki sevdiğin ol âfet olmasun.

2. Geh hançer-i tegâfül ü geh nîze-i itâb... Ol mest-i nâz mest-i mey-i nahvet olmasun.

3. dünyâya velvele-endâz-ı rüste-hîz oldu. Gülzâra azmeden o sehî kâmet olmasun?

4. Bigâne-meşrebâ! Tâ key bize tegâfülün? Bir âşinâ nigâhada mı fursat olmasun?

5. Ey andelîb! Nâle-i âteş-feşânı ko. mizâc-i nâzik-i gül terdir, sıklet olmasun.

6. Ağyâr gelmese o şûh meclise gelmez. İster ki arz-i hâle bile ruhsat olmasun.

7. Gâhî nigâh-i nâza da ruhsat-i niyâz ver. Nâz etmemek, nigâha da bir âdet olmasun.

8. Söylen, Nedîm-i zâr ile germ-ülfet olmasun. Hayf, nefes-i âteşini şâyed eser ede. 

Günümüz Türkçesi:

1. Gönül! Derdin nedir? Sana bir hal olmuş olmasın! Sakın, sakın, o afeti sevmiş olmayasm!

2. Bazan onun aldırmazlıktan gelişi bir hançer gibi, bazan da azarlaması bir mızrak gibi yüreğimize saplanır. O hazla kendinden geçmiş olan güzel, gurur şarabının sarhoşu olmasın!

3. Dünyaya kıyamet velvelesi saldı; gül bahçesine giden, sakın o uzun boylu güzel olmasın.

4. Ey yabancı huylu güzel! Bizi tanımazlıktan gelmen, daha ne zamana kadar devam edecek? Bir dostça bakışa da mı fırsat bulunmaz?

5. Ey bülbül! Ateş saçan feryadı bırak! Gülün nazik tabiatı pek çabuk müteessir olur; feryadın ona bir ağırlık vermesin?..

6. Yabancılar gelmedikçe o güzel de meclise gelmez; ister ki halimizi bildirmeğe bile fırsat bulamayalım.

7. (Naza alışmış) bakışına da, ara sıra yalvarma müsaadesi ver; (ama bu, her vakit olmasın); yani nazlanmamak, (Senin o güzel gözlerin)in bakışı için de bir âdet hükmüne girmesin.

8. O güzele söyleyin, ağlayan Nedim ile sıkı fıkı görüşmesin! Yazıktır, (Nedim'in) ateşli nefesi belki ona da tesir eder, (onu da yakar).

Günümüz Türkçesi: Necmettin Halil ONAN

Yorumlar