Nesre Çeviri:
1. Bahâr erse yine seyr-i gülistân oldugun görsem. Güzel seyr eylemek uşşâka âsân oldugun görsem.
2. Letâfetden her yerde âsumânın aksi görünse. Çemende başka bir âlem nümâyân oldugun görsem.
3. Yine rez-duhterin peydâ edip azm-i kenâr etsem. Gamın hâtırda nâ-peydâ vü pinhân oldugun görsem.
4. Hûbânın rûyu tâb-ı meyden kızarsa gül gül olsa. Ruh-ı cânânı hem gül hem gülistân oldugun görsem.
5. Dilberler safâdan birbirinin sînesin çâk etse. Güzeller mest olup dest ü girîbân oldugun görsem.
6. Geh sîne-i cânâne geh câm-ı mey-i nâbe bakıp dil-i dîvâne berr ü bahre sultân oldugun görsem.
7. Muhassal, ey Nef’î, böyle bir gün görmeden ölürsem, ben ölmeden, felek, hâk ile yeksân oldugun görsem.
Günümüz Türkçesi:
1. Bahar gelse, yine gül bahçelerinde gezildiğini görsem; âşıklar için güzelleri seyretmenin kolaylaştığını görsem!..
2. Güzellikten ve berraklıktan her yerde göklerin aksi görünse, çimenlerde başka bir âlemin meydana geldiğini görsem.
3. Yine üzüm kızını bularak onunla kucaklaşmak üzere bir su başına gitsem, gönülde gamın bulunmadığını, kaybolduğunu görsem.
4. Güzellerin yüzü şarabın ateşinden kızarsa, gül gül olsa: sevgilinin yanaklarının hem gül, hem gül bahçesi olduğunu görsem.
[5. Dilberler zevkten birbirlerinin yakasını yırtsa ve güzellerin sarhoş olup yaka paça çekiştiğini görsem.
6. Kâh sevgilinin göğsüne, kâh saf şarap kadehine bakarak deli gönlümün karaya ve denize sultan olduğunu görsem...]
7. Hâsılı, ey Nef'î, böyle bir gün görmeden ölürsem, ben ölmeden feleğin yerle bir olduğunu görsem!.
Günümüz Türkçesi: Vasfi Mahir Kocatürk
Yorumlar
Yorum Gönder