1. Tokınup gülşeni âheste uyandurdı sabâ
Andelîbi yine aşk ile dolandurdı sabâ
2. Gül-zemîn-i çemeni ebr-i bahâra suladup
Cûları mevce-i reşk ile bulandurdı sabâ
3. Bülbülüñ nâle vü feryâdını gûş itmedügin
Yüzine urdı gül-i âli utandurdı sabâ
4. Basıcak ceyş-i Habeş gibi benefşe çemeni
Sûsene tîgi levendâne kuşandurdı sabâ
5. Zülf-i dildâra dokunmam diyerek gerçekden
Dil-i vâbeste-i Kâmî’yi inandurdı sabâ
Nesre Çeviri:
1. Sabâ âheste tokınup gülşeni uyandırdı. Sabâ, andelîbi yine aşk ile dolandurdı.
2. Sabâ, gül-zemîn-i çemeni ebr-i bahâra suladup cûları mevce-i reşk ile bulandurdı.
3. Sabâ, bülbülüñ nâle vü feryâdını gûş itmedügin yüzine urdı, gül-i âli utandurdı.
4. Benefşe ceyş-i Habeş gibi çemeni basıcak, sabâ sûsene tîgi levendâne kuşandurdı.
5. Sabâ, gerçekden zülf-i dildâra dokunmam diyerek dil-i vâbeste-i Kâmî’yi inandurdı.
Günümüz Türkçesi:
1. Sabah rüzgârı, yavaşça dokunup gül bahçesini uyandırdı. Sabah rüzgârı, bülbülü yine aşkla dolandırdı.
2. Sabah rüzgârı, bahçenin gülle kaplı zeminini bahar bulutuna sulatıp akarsuları kıskançlık dalgasıyla bulandırdı.
3. Sabah rüzgârı, bülbülün inleme ve feryadını dinlemediğini kırmızı gülün yüzüne vurup [onu] utandırdı.
4. Menekşe Habeş ordusu gibi bahçeyi basınca sabah rüzgârı, susama yiğitçe kılıç kuşandırdı.
5. Sabah rüzgârı, gerçekten sevgilinin saçına dokunmam diyerek Kâmî'nin bağlanmış gönlünü inandırdı.
Yorumlar
Yorum Gönder