Su Kasîdesi [Fuzûlî]

Takdim: Eski edebiyatımız Hz. Peygamber için yazılmış binlerce beyit ve müstakil eserle süslüdür. Bu edebiyatın önemli bir kısmında güzel deyince, dilber deyince, sevgili deyince neredeyse hep ilk akla gelen odur. Asr-i Saadet'te Hassan bin Sabit ve Ka'b ibni Züheyr'in kasidelerinden başlamak üzere Arap, İran ve Türk edebiyatlarında onun için nazmedilen bütün eserlerde ona duyulan özlem ve aşk dile getirilmiştir. Türk edebiyatındaki naatler arasında onu "suyun hararetle aradığı, kapısına ulaşmaya çalıştığı sevgili" olarak tasvir eden bir tanesi vardır ki asırlar boyunca zevkle okunmuş ve hâlâ da okunmaktadır. Kasidelerin 'nesîb' yahut 'teşbîb' denen başlangıç bölümlerinde, şairlerin gerek şiir sanatındaki kudretlerini göstermek, gerekse methedecekleri şahsın övgüsüne güçlü ve etkili bir üslûpla başlamaya zemin hazırlamak üzere bir tabiat yahut güzel tasviri ile başlamaları edebî bir gelenektir. Ancak bizim edebiyatımızda pek çok örneği görüldüğü üz...

Gözlerin fitnede ebrun ile enbâz mı ki [Yavuz Selim]


Gözlerün fitnede ebrûn ile enbâz mı ki
Dil, asılmaga iver zülfüne, canbâz mı ki
Bizi kahr eyledügün lutfuna âğâz mı ki
Neyi ki, şîve mi ki, cevr mi ki, nâz mı ki

Dili sayd etmede âlem bilür üstâdlıgun
Key sakın âleme yayılmaya bîdâdlıgun
Bilmezem sırrı nedür bilmiş iken yâdlıgun
Neyi ki, şîve mi ki, cevr mi ki, nâz mı ki

Dil nedür, nesne mi var aşk odına yakmadugun
Aşk zencîrüni gerden mi kodun takmadugun
Beni gördükde yüzün döndürüben bakmadugun
Neyi ki, şîve mi ki, cevr mi ki, nâz mı ki

Bu Selîmî kuluna cevri revân eyledügün
Bunca sıdkun reh-i aşkunda yalan eyledügün
Yüzünü gösterüben yine nihân eyledügün
Neyi ki, şîve mi ki, cevr mi ki, nâz mı ki

Günümüz Türkçesi:
Gözlerin fitne çıkarmada kaşların ile ortak mı ki?
Gönül saçına asılmağa acele eder, fedai mi ki?
Bizi kahreylemen lütfuna başlangıç mı ki?
Nedir ki, işve mi ki, cefa mı ki, naz mı ki?

Gönlü avlamada ustalığını dünya bilir.
İyice sakın, âleme zalimliğin yayılmasın.
Seninle biliş iken yabancılığın sırrı nedir bilmem.
Nedir ki, işve mi ki, cefa mı ki, naz mı ki?

Gönül nedir, aşk ateşine yakmadığın şey mi var?
Aşk zincirini takmadığın bir boyun mu bıraktın!
Yüzüni gösterüben sonra nihân eyledügün,
Nedir ki, işve mi ki, cefa mı ki, naz mı ki?

Bu Selîmî kuluna zulmü yol eylediğin,
 Aşkının yolundaki bunca sadık [âşığ]ı yalanladığın
Yüzünü gösterip sonra gizlediğin,
Nedir ki, işve mi ki, cefa mı ki, naz mı ki?

Yorumlar