Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler


Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler
Servi yürütmediler goncayı söyletmediler

Taşradan geldi çemen mülküne bîgâne deyü
Devr-i gül sohbetine lâleyi iletmediler

Âdeti hûbların cevr ü cefâdır ammâ
Bana ettiklerini kimselere etmediler

Hamdülillâh mey-i can-bahş ile sâkîlerimiz
Âb-ı hayvân ile Kevser suyun istetmediler

Hele ol kaşları yay okları peykânlarını
Sîneden çekmediler yüreği oynatmadılar

Bin güzeller bulunur Yûsufa mânend ammâ
Bu kadar var ki bular kendilerin satmadılar

Ey Necâtî yürü sabr eyle elinden ne gelir
Hûblar cevr ü cefâyı kime öğretmediler


Günümüz Türkçesi:
1.Lâle yanaklılar yine gül bahçesinde neler etmediler: selviyi yürütmediler, koncayı söyletmediler.
2.Dışardan geldi, çimenlik sahasına yabancıdır diyerek gül devri sohbetine lâleyi götürmediler.
3.Güzellerin âdeti cevr ü cefadır amma bana ettiklerini kimselere etmediler.
4. Tanrıya şükür ki sakilerimiz ruh veren şarabı sunarak âbı hayatla kevseri arattırmadılar.
6. [Hele o kaşları yay [olan sevgili] oklarının temrenini göğüsten çekmediler, yüreği oynatmadılar.]
7. [Yusuf'a benzeyen binlerce güzel bulunur ama şu da var ki bunlar kendilerini satmadılar, güzellikleriyle övünmediler.]
8.Ey Necati, yürü sabret, çünkü elden ne gelir; güzeller cevr ü cefayı kime öğretmediler.


Günümüz Türkçesi: Vasfi Mahir Kocatürk

Yorumlar