Gül-sitân-ı dehre geldik reng yok bû kalmamış


1.Gül-sitân-ı dehre geldik reng yok bû kalmamış
Sâye-endâz-ı kerem bir nahl-i dil-cû kalmamış

2.Eylemiş der-beste dükkânın tabîb-i rüzgâr
Hokka-i pîrûze-i gerdûnda dârû kalmamış

3.Teşne-gânın çâk çâk olmuş leb-i hâhiş-geri
Çeşme-sâr-ı merhametde bir içim su kalmamış

4.Kadrin anlar yok bilür yok her dür-i sencîdenin
Çârsû-yi kaabiliyyetde terâzû kalmamış

5.Ceyş-i gamdan kande itsün ilticâ ehl-i niyâz
Kal'a-i himmetde Nâbî burç ü bârû kalmamış

Günümüz Türkçesi:
1.Dünya bahçesine geldik: Renk yok, koku kalmamış. Orada kerem edip gölge salan gönül çekici bir fidan kalmamış.
2.Dünya hekimi dükkânım kapamış, firuze renkli gök hokkasında ilâç kalmamış.
3.Susamışların arzulu dudakları çatlak çatlak olmuş, merhamet çeşmesinde bir içim su kalmamış.
4.Tartılan incilerin kadrini anlayan bilen yok, kabiliyet çarşısında terazi kalmamış.
5.Yalvaranlar gam ordusunun hücumundan nereye sığınsın? Ey Nabi, himmet kalesinde burç ve kule kalmamış..
Günümüz Türkçesi: V.M. Kocatürk

Yorumlar